HAYATIMIZIN EN GÜZEL YILLARI
Künye
![]() |
Yönetmen: Süreyya Duru |
![]() |
Senaryo: Erdoğan Tünaş |
![]() |
Yapımcı: Süreyya Duru |
![]() |
Görüntü Yönetmeni: Özdemir Öğüt |
![]() |
Tür: Duygusal, Macera |
![]() |
Sanatçılar: Cüneyt Arkın, Müşerref Tezcan, Bora Ayanoğlu, Süleyman Turan, Bilal İnci, Mualla Omay, Kayhan Yıldızoğlu |
FİLM ÖZETİ
Dört arkadaş çocukluklarından beri beraber büyürler. Cüneyt, Zeynep, Sami, Uğur.
Zeynep’in ailesi varlıklıdır babası zengindir. Köşkte oturur. Cüneyt sarhoş bir balıkcinin oğludur. Çok kuvvetlidir, hele sağ yumruğu müthiştir. Vurduğunu devirir. Sami bir tiyatro organizatörü olur. Uğur ise emniyet görevlisidir.
Cüneyt Zeynep’i babasından ister; baba vermeyince yıkılır.
Bir panayır yerinde Cüneyt; ödül karşılığı dövüşen bir dev adamı yener. Tesadüfen orada bulunan bir boks menejeri Cüneyt’in bilhassa sağ yumruğunun gücünü fark eder. Onu alır böksör yapar. Cüneyt kısa zamanda zengin ve şöhret sahibi olur. Ama büyük mutsuzluk içindedir hala Zeynep’i sevmektedir. Kendini içkiye ve sefahata verir.
Zeynep’in babası kızını vermek istediği Aziz tarafından iflas edecek duruma getirilmiştir. Bunu duyan Cüneyt, kendini belli etmeden sevdiği kadına yardım etmek ister. Aziz’i bulur onu döverek ve tehditle; Zeynep’in babasından aldığı borç senetlerini alır. Onları Zeynep’e gönderir.
Ertesi gün Aziz evinde ölü olarak bulunur. Katil Cünety sanılmaktadır. Cüneyt kendi babasından özür dileyerek kaçar, Almanya’ya gitmiştir.
Cüneyt Almanya’da bir fabrikaya girmiştir. Aynı zamanda oradaki Türk işçi takımına boks antrenörlüğü yapmaktatır (başka bir isim altında). Önemli bir maçları vardır İtalyan boksörle. Maç günü Türk boksörün apandisiti patlar. Bu sırada Zeynep gelmiş ve Cüneyt’i bulmuştur. Beraber kaçacaklardır. Öbür tarafta Türk işçiler Cüneyt’in maça çıkmasını isterler. Alman poliside Cüneyt’ten süphelenmiş ve onu izlemektedir. Türkler bu hadiseyi şerefsizlik sayarlar muhakkak birisinin maça çıkması lazımdır. Cüneyt dayanamaz tehlikeye rağmen ringe çıkar. Alman polisi de maçtadır. Cüneyt kendini belli etmemek için meşhur sağ yumruğunu hiç kullanmamaktadır. Boyuna dayak yemektedir. Türkler çok üzüntülüdür. Emniyetteki sivil polis arkadaşı da salona girer. Asıl katil bulunmuştur, Cüneyt suçsuzdur. Fakat arkadaşının bunu bilmediği ve kendini belli etmemek için dayak yediğini anlar. Ringin yanına gelir Vur ulan der, asıl katil bulundu. Sağını vur.
Ondan sonra Cüneyt maçı kazanır. İşçilerin omzunda sevdiklerinin kolları arasında mutlu bir sondur artık.